6 Ekim 2013 Pazar

Ben gibilere

Bu gecede diğer geceler gibi yine aşktan uzakta, aşkın yokluğunun yanı başından yazıyorum size ben gibilere...

Hayatta her şeyin bir bedeli vardır derler dimi? Yok, bizim gecelerdir yalnız uyuyuşlarımızın henüz ödenebilir bir bedeli yok . Düşünüyorum da neydi o çözemediğimiz kördüğüm, neydi ? Şimdi gecelere ödediğimiz bedel neyse, hakkını fazlasıyla vererek yapıyorlar işini. Her günün sonunda avukat misali aşkı savunuyorlar bize. Neden, niçin, nasıl diye sorguluyorlar yüreğimizi ve beynimizi... Sabahlara dek aşksızlığın hesabını vermeye çalışıyorum olmuyor. Bitmek bilmeyen gecelerin karşısına taşıdığım yürekle dikiliyorum. Ardında bıraktıklarım şahitlik ediyor anıma. Bir gece onlar haklı çıkıyor aşkın varlığı hikayesinde, ertesi gece ben. Gün geliyor karara varamayıp, ikiye bölünüyor katran geceler. Kim bilir belki bölünen gecenin diğer yarısına siz de hesap veriyorsunuzdur benden habersiz. 

Bizim duvarlarda yankılanan muzur kahkahalarımızı, aynalarda yüzümüzü, yastıkta kokumuzu, o pencerenin önünde yağmura karışan göz yaşlarımızı, evin her bir köşesine ellerimizi bırakışımızı özleyenimiz yok... olmadıki hiç bir terkedişimiz. Söyleyin; özlemez misiniz hiç, dokundukça kanamaz mı içinizdeki yara!!! hep yalnızlık olan hak etmeyişimiz, aynı sıradanlığı taşıyan her insan ayrıcalıklı kılmaz mı bizi söyleyin. Biliyorum ; sizinde bir yanınız buruk  aşk olmayınca. Başka gözler görmesin, yabancı eller değmesin diye içimizdeki aşka dokunulmazlık ilan ettik biz. Biten aşklar, tüketilen sevgiler yaşadınız siz belki ama biz hep aynı kaldık...
Bizi sadece biz olduğumuz için kocaman bir yürekle, çıkarsız sevecek o malum insanı bekleyen aşksız olarak kalacağız hep. 

Bir gün gelecek yaptığımız sakarlıklar karşısında gülmemek için kendini zor tuttutacak o malum insana tapacağız, hasta olduğunda yanı başında bekleyecek, onu kırdığını hissettiğimizde kendimiz bin parçaya bölünecek, ona bakarken içimiz titreyecek, gözlerinin içi gülerken, yüzünde belirmesine sebep olduğunu gördüğümüz her bir tebessümden çılgınca zevk alacak o sevgi dolu yürek, fedakar, güçlü ve bir o kadar da hırçın kişi olarak kalacağımız günü bekleyeceğiz. Huzurun adı gerçek aşksa eğer; onun için başımızın tacı ederiz yalnızlığı, kul köle oluruz yokluğuna. Ama değilse ; üvey aşklar canınızı yakmadan gelin, başka eller teninize değmeden gelin, biz bizden gitmeden gelin, biz sizden geçmeden gelin, gelinde bulun aşkı gözlerimizde...


1 yorum: